Mutlu Hukuk Bürosu

HAKSIZ İŞGAL (ECRİMİSİL) TAZMİNATI

blog-post

Yayınlayan : Mutlu Hukuk Bürosu

Keywords: HAKSIZ İŞGAL (ECRİMİSİL) TAZMİNATI,

0

HAKSIZ İŞGAL (ECRİMİSİL) TAZMİNATI

1. Genel Olarak

Haksız işgal tazminatı diğer adıyla ecrimisil bir kişinin kendi kullanım alanında bulunan taşınabilir eşyaların ya da tarla gibi taşınmaz eşyaların bir başkası tarafından herhangi bir hakka dayanmaksızın kullanılmasıdır. Haksız işgal tazminatı Türk Medeni Kanun Madde 995- “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır” şeklinde düzenlenmiştir. Görüleceği üzere haksız işgal tazminatının doğması için aranan birinci şart tazminata konu eşyanın bir başkası tarafından haksız olarak kullanılması ve ikinci şart olarak da eşyası kullanılan kişinin zarar görmesidir.

Haksız işgal tazminatı uygulamada daha çok arsa, tarla, konut gibi taşınmaz yapılar üzerinde görülmektedir. Bu sebeple taşınmaz üzerindeki haksız işgalin tespit edilebilmesi için öncelikle taşınmaz yapının tapudaki alanı tespit edilmeli ve böylece haksız bir işgalin olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer tapuda gösterilen sınırlar ihlal ediyorsa ve ihlalde bulunan kişi bunu zarar verme amacıyla yapıyorsa bu durumda haksız işgal tazminatı doğar. Haksız bir şekilde eşyayı kullanma sebebiyle eğer eşyada bir eskime vb. durum meydana geliyorsa buna olumlu zarar denir. Eğer eşyayı kullanamama sebebiyle bir zarar oluyorsa örneğin tarlayı ekemediği için gelir elde edemiyorsa buna da olumsuz zarar denir. Bu zararın miktarı tespit edilirken dikkate alınacak en düşük değer kira bedelidir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E. 2016/2189, K. 2016/8082 T. 11.10.2016 “Öğretide ve yargısal uygulamalarda ifade edildiği gibi ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır”

2. İspat Yükü

Haksız işgal davalarında ispat yükü, davacıdadır. Bu sebeple haksız işgal sebebiyle zarara uğradığını iddia eden taraf bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2018/3695, K. 2019/6558 T. 26.06.2019 “Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, ecrimisilin hüküm altına alınabilmesi için, davalının kötüniyetli müdahalesinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatı gerekir.HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince de, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." düzenlemeleri mevcuttur.”

3. Zamanaşımı

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı E. 1938/29, K. 1938/10 T. 25.05.1938 uyarınca haksız işgal davalarının zamanaşımı 5 yıl olarak belirlenmiştir. Buna göre geçmişe yönelik 5 yıllık süre için haksız işgal tazminatı (ecrimisil bedeli) talep edilebilir.

4. Ortaklar İçin Bildirim yükü

Haksız işgal davalarında ortaklar için ayrıca bir şart öngörülmüştür. Buna göre hem paylı ortaklıkta hem de elbirliği ortaklığında, ortak haksız bir şekilde kullanılan yerin kirasının kendisine ödenmesi için bildirimde bulunmalıdır. Uygulamada bu koşula intifadan men koşulu denir. İntifadan men koşulu yani kira gelirine katılma talebi ileri sürülmeden haksız işgal tazminatı istenemez. Kira gelirine katılma talebinin nasıl yapılacağı konusunda kanunen bir şekil şartı düzenlemiş değildir. Bu sebeple sözlü bildirim de kabul edilmektedir. Ancak bildirimde bulunulduğunun ispatlanması açısından yazılı olarak yapmakta fayda vardır.

            Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2013/1554, K. 2013/3006 T. 26.02.2013 “Somut olayda; davacı taraf dosyaya sunmuş olduğu tanık listesi ile tanıklarının intifadan mene ilişkin beyanda bulunacaklarını beyan etmiştir. Mahkemece, bu tanıklar dinlenip, davacıya, intifadan men şartının gerçekleştiğini ispat yönünden imkân tanınmamış, talep edilen döneme ilişkin olarak intifadan men'e ilişkin deliller tam olarak toplanmamıştır. Kaldı ki; intifadan men şartı yemin dâhil her türlü delil ile ispat edilebilir.”

Yukarıda değinilen hususla birlikte haksız işgalin varlığı durumunda TCK’da düzenlenen Hakkı Olmayan Yere Tecavüz suçunun oluşması sebebiyle şikâyette de bulunulabilir. Ayrıca valilikten de önleyici tedbirler için talepte bulunulabilir. Eğer haksız işgalin varlığı ispat edilirse haksız işgal süresi boyunca kendine ait eşyayı kullanamayan kişi tazminata hak kazanır.

                                                                                   Av. Muhammet Tayyip CAMBAZ

Bu Makaleyi Paylaş :